13 Ağustos 2010 Cuma

Hamur-İş'te Bir Düş Yolculuğu

sıcak bir kadıköy akşamüstüsü . sırtımızda ıslak gömleklerle , içimize işleyen kuraklığa yazarak çözüm arıyoruz , bu basık ve yarı aydınlık hamur-iş'te . sokaktan gelen sesler insana nerede olduğunu unutturuyor . bir ingiliz'in cümleleri ingiltere'ye ; bir alman turistin cümleleri avrupa'ya veya bir çinli'nin ilginç sözcükleri bizi asya'ya götürüyordu . ama biz hep aynı noktada bir masanın başında bir şeyler karalıyorduk sarı saman kağıda ; şimdi bambaşka yerlerde olma heyecanıyla...



otobüs az önce kalktı . nereye gittiğimizden habersiz muavinin sorularını yanıtsız bırakıyoruz . üç kişiyiz...gökyüzü , yüzündeki gülücükle otobüsün penceresine sıcak mektuplar yolluyor . önümüzde yollar , umuda heyecana koşuyor . şimdi geçtiğimiz sıra dağları görmemiştim hiç . altında yolaldığımız gökyüzü yepyeni . aldığımız her nefes yepyeni . eskiyen her şeyi geride bıraktı bu yolculuk . neşeli bir balkan ezgisi çalıyor , her notasında neşe ve coşku dolu . üç kişiyiz ...dördüncümüz gülümseyen bir kadın yüzü gibi ışıldıyor . yeniden başlıyor her şey . ver elini dünya , götürelim seni de ...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder